0
İlkokuldaki ilk günüm ; Titrek bakışlı ağlaşan çocuklar arasında ilkokula başlamayı kendi seçen bir minik olarak sevinçlice benden büyük kardeşimin her sabah gittiği o mekana -okula- girdiğimi hatırlıyorum. İlk onunla karşılaştım ; En çok o ağlıyordu ! Gözleri korkudan kocaman açılıyor , annesi susturamıyordu. O en arkadaki sıraya oturdu.Ders zili çaldığında zille birlikte titrediğini hatırlıyorum. Annem beni bırakıp gitti , zaten kardeşim benimle aynı okula gidiyordu, sakindim , mutluydum. Birden içimdeki dürtü beni arka sırada ağlayan çocuğun yanına itti. Adı Murat idi. Üç numara saçları ile birlikte gözlerini kapıya dikmiş öğretmenin gelişini bekliyordu.Ağlamaktan siyah önlüğünün üstündeki Beyaz yakalığı ıslanmıştı. Bu arada annesi de gitmişti. Ve işte hayatımın pişmanlığı diyebileceğim bir olay o anda oldu ; Bir mahalle çocuğunun içgüdüsel davranışı ile (Gültepede yetişmiş bir P.ç gibi) korkak bir çocuğu daha da korkutma isteği uyandı içimde.Yanına yaklaşıp; "Öğretmen kürsüye gelince seni dövecek" dediğimi hatırlıyorum. -Böyle bir korkuyu ilk kez bu kadar yakından görme şansım oluyordu , hayranı oldum sanırım. Bir güce itaat ettiğini ve bunun ben olduğum duygusu çok hoşuma gitmişti. İtaat ettiğin şey seni ağlatırdı Mesela; Anne Baba vs. Bilmiyorum iç güdülerim ile davrandım işte. Murat'ın Gözleri daha da büyüdü. Ağlamadı ama içine yutkunduğu belliydi. Ben en ön sırama geçip öğretmeni beklerken Öğretmen içeri girdi; "Merhaba çocuklar" Bildik yatıştırma kelimeleri ederken bir anda ani bir hareketle kürsüye geçti!!! Evet, o an bu an. Bir insanın hayatı boyunca kaderini etkileyecek o an bu andır ve kendimi hiç bir zaman affetmeyeceğim andır :((( sınıftaki arka pencere açıktı ve birden müthiş bir koku odaya tenefüs etti. Öğretmen sanırım bu tür durumlara karşı tecrübeli bir şekilde; "Çocuklar tuvaleti gelen var mı?" dedi. Kim sıçtı? dememeliydi tabi.. Halbuki çocuklardan birisi düpedüz altına sıçmıştı. Daha önce böyle taze bir koku hissetmemiştim , tuvaletimi yapar yapmaz tuvaletten çıkardım. Sanırım ileri ki zamanlarda anladım sıçan arkadaş yumurta yemişti, zira bu kokuyu o yaşlardan bu yaşlara kadar hafızamda korumam ilginçtir. Derken kokunun arka taraftan geldiğini farkettik.Kim yaptı diye artık Öğretmende tek tek burnunu çocukların poposuna götürüyordu ve bir anda onda durdu araştırma. Murat !!!! Murat benim verdiğim o korku ile hoca kürsüde iken yapmış işte . :(( ve... Bütün çocukların güldüğünü ve ağızlarına ve burunlarına ellerini götürüp sınıftan çıktıklarını hatırlıyorum. Avazının çıktığı kadar ağlar görümündeki Murat sessizce oturuyor ve hiç ses çıkarmadan gözlerinden yaşlar süzülüyordu.:((( Kıpkırmızı idi. İşkence çektiği belli idi. Bu yaşta bu acı neden idi ? Öğretmen onu tuvalete götürürken sınıfta bir tek ben kalmıştım, bana 0,5 sn kadar baktı!!! "Hayatımı değiştirdin der gibi !!!" - Çok üzgünüm Çooooooook.:((((((( Demek isterdim. Ama Ona şaşkın bir şekilde bakakaldım işte... O günden sonra orta okula kadar beraber okuduk, Hiç bir zaman tenefüste dışarı çıkmadı, aynı mahallede takıma bile alınmadı. Zira o altına sıçmıştı. Beceriksizdi işte. Hoca orta okula kadar onu sözlülere çıkartmazdı sanırım yine korkusundan dolayı ön tedbir amaçlı!! Halbuki o bir çocuktu :(( Her sene aramıza yeni katılan çocuklara bu olayı anlatmak için -hele bide çocuk zengin ise yalaka takımları çocuğu ablukaya alıp; "Biliyomusun şu arka sıradaki Çocuk altına sıçmıştı", deyip "ben buraların en eskisiyim" havası atıyorlar idi. Murat'ın ise yüreği inciniyor idi. Hayatının geri kalanını etkilediğime yakından tanık olduğum bir olay ,beni halen geceleri onun rüyalarını gösterecek kadar pişmanlığa boğuyor. İçim daralıyor. Onun için Ağlayasım geliyor. Çok üzgünüm Murat Çooook. :(
hayatıma sıçılan pişmanlığım
İlkokuldaki ilk günüm ; Titrek bakışlı ağlaşan çocuklar arasında ilkokula başlamayı kendi seçen bir minik olarak sevinçlice benden büyük kardeşimin her sabah gittiği o mekana -okula- girdiğimi hatırlıyorum. İlk onunla karşılaştım ; En çok o ağlıyordu ! Gözleri korkudan kocaman açılıyor , annesi susturamıyordu. O en arkadaki sıraya oturdu.Ders zili çaldığında zille birlikte titrediğini hatırlıyorum. Annem beni bırakıp gitti , zaten kardeşim benimle aynı okula gidiyordu, sakindim , mutluydum. Birden içimdeki dürtü beni arka sırada ağlayan çocuğun yanına itti. Adı Murat idi. Üç numara saçları ile birlikte gözlerini kapıya dikmiş öğretmenin gelişini bekliyordu.Ağlamaktan siyah önlüğünün üstündeki Beyaz yakalığı ıslanmıştı. Bu arada annesi de gitmişti. Ve işte hayatımın pişmanlığı diyebileceğim bir olay o anda oldu ; Bir mahalle çocuğunun içgüdüsel davranışı ile (Gültepede yetişmiş bir P.ç gibi) korkak bir çocuğu daha da korkutma isteği uyandı içimde.Yanına yaklaşıp; "Öğretmen kürsüye gelince seni dövecek" dediğimi hatırlıyorum. -Böyle bir korkuyu ilk kez bu kadar yakından görme şansım oluyordu , hayranı oldum sanırım. Bir güce itaat ettiğini ve bunun ben olduğum duygusu çok hoşuma gitmişti. İtaat ettiğin şey seni ağlatırdı Mesela; Anne Baba vs. Bilmiyorum iç güdülerim ile davrandım işte. Murat'ın Gözleri daha da büyüdü. Ağlamadı ama içine yutkunduğu belliydi. Ben en ön sırama geçip öğretmeni beklerken Öğretmen içeri girdi; "Merhaba çocuklar" Bildik yatıştırma kelimeleri ederken bir anda ani bir hareketle kürsüye geçti!!! Evet, o an bu an. Bir insanın hayatı boyunca kaderini etkileyecek o an bu andır ve kendimi hiç bir zaman affetmeyeceğim andır :((( sınıftaki arka pencere açıktı ve birden müthiş bir koku odaya tenefüs etti. Öğretmen sanırım bu tür durumlara karşı tecrübeli bir şekilde; "Çocuklar tuvaleti gelen var mı?" dedi. Kim sıçtı? dememeliydi tabi.. Halbuki çocuklardan birisi düpedüz altına sıçmıştı. Daha önce böyle taze bir koku hissetmemiştim , tuvaletimi yapar yapmaz tuvaletten çıkardım. Sanırım ileri ki zamanlarda anladım sıçan arkadaş yumurta yemişti, zira bu kokuyu o yaşlardan bu yaşlara kadar hafızamda korumam ilginçtir. Derken kokunun arka taraftan geldiğini farkettik.Kim yaptı diye artık Öğretmende tek tek burnunu çocukların poposuna götürüyordu ve bir anda onda durdu araştırma. Murat !!!! Murat benim verdiğim o korku ile hoca kürsüde iken yapmış işte . :(( ve... Bütün çocukların güldüğünü ve ağızlarına ve burunlarına ellerini götürüp sınıftan çıktıklarını hatırlıyorum. Avazının çıktığı kadar ağlar görümündeki Murat sessizce oturuyor ve hiç ses çıkarmadan gözlerinden yaşlar süzülüyordu.:((( Kıpkırmızı idi. İşkence çektiği belli idi. Bu yaşta bu acı neden idi ? Öğretmen onu tuvalete götürürken sınıfta bir tek ben kalmıştım, bana 0,5 sn kadar baktı!!! "Hayatımı değiştirdin der gibi !!!" - Çok üzgünüm Çooooooook.:((((((( Demek isterdim. Ama Ona şaşkın bir şekilde bakakaldım işte... O günden sonra orta okula kadar beraber okuduk, Hiç bir zaman tenefüste dışarı çıkmadı, aynı mahallede takıma bile alınmadı. Zira o altına sıçmıştı. Beceriksizdi işte. Hoca orta okula kadar onu sözlülere çıkartmazdı sanırım yine korkusundan dolayı ön tedbir amaçlı!! Halbuki o bir çocuktu :(( Her sene aramıza yeni katılan çocuklara bu olayı anlatmak için -hele bide çocuk zengin ise yalaka takımları çocuğu ablukaya alıp; "Biliyomusun şu arka sıradaki Çocuk altına sıçmıştı", deyip "ben buraların en eskisiyim" havası atıyorlar idi. Murat'ın ise yüreği inciniyor idi. Hayatının geri kalanını etkilediğime yakından tanık olduğum bir olay ,beni halen geceleri onun rüyalarını gösterecek kadar pişmanlığa boğuyor. İçim daralıyor. Onun için Ağlayasım geliyor. Çok üzgünüm Murat Çooook. :(
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 Yorum:
Yorum Gönder